Başka bir DIY köşesinde sizlerle birlikteyim benim sevgili blogger dostlarım. Ben doğuştan dıycıyım bakmayın böyle durduğuma. Dıylar daha yokken doğmuşum ben adını sonradan koydular böyle.
Evvel zaman içinde pireler tellal develer yürür iken diye başlıyorum efendim...
Biz didmde yaşarkene hani ben dekorasyona çok takmıştım ya, hani böyle çiçekler filan yapardım. İşte pazardan aldığım çok süper bir kumaşı aşağıda görmüş olduğunuz ikea'dan aldığımız tabak-çanak vs. dolabının iç kısmına raptiyelemiştim.Kocam raptiyelemişti,ellerine sağlık, canım beniiimm :) İşte kumaşı öyle raptiyeledik. Cillop gibi oldu, evimize her herkesin dolabımızı görünce ağzının suları aktı, nasıl yaa, süper kızım bu, afferim sana be, bravo kelimeleri ile şenlenmiştik.. Efendime söyleyeyim Libya işi çıkınca hem sevdiklerimden hem de tek eşyamız(tabak-yorgan, ıvır zıvır hariç) olan bu muhteşem dolabımızdan ayrılacağımız için üzülmüştüm. Hayat çok garip değil mi? Annemin gözü vardı o dolapta, bana ver noolurrrr diye ağladığını bilirim. Veremem dedim o benim dıyım, götürcem ben onu yada götüremem sen en iyisi sakla o dolabı türkiye'ye gelince alacam senden diyerek anneme verdim. Hem de geri almamak üzre... Bir hüzün çökmesin hemen size :), alırız yenisini, kumaşı da kaplarız. Ben blog yazmaya başladığımda bu dolap zaten böyleydi yalnız ''ne gerek var evimdeki eşyaları gösterip hava atmaya'' filan diye düşünüyordum. şimdi ''koyayım ya nolcak ne havası'' diye düşünüyorum işte.. Bu dolap artık annemde ya, bu fotoğrafı da o evinde çekip attı bana, yani diyeceğim dolabın modernize görüşününe tezat içindeki geleneksel objelere aldırmayınız :)
Eğer bu yazının hepsini okuduysanız nasıl yaptığımı anlamışsınızdır gönül dostlarım..
Fotoğraftaki patlayan flaş ışığını da görmeyin emi, canlarım benim hadi bakayım...
Gelelim bir başka dıy hikayesine.....
Dekorasyona takmıştım ya hani... İşte sitelerde gezinirken sanırım marthastewart'ın sitesindeydi tam hatırlayamadım. Kuru dalı dekorasyonda kullandıklarını görünce, ben gideyim bi dal bulayım fikriyle dolaşıyordum didimde. Sonra bu aşağıdaki dala rastlayınca kaptım hemen tabi. Matkapla duvara 3 delik açıp dubel ve halkalarla dalı duvara monte ettim. Herkes yine şapır supur anlayacağınız.. Çok beğendiler annem de dahil. ayrıca annemin bana söylediği şeyi asla unutmayacağım :)
Aynen aktarıyorum; böyle dal-mal bulmuşsun tamam ona birşey demiyorum kızım anlıyorum dekorasyonu,değişik şeyleri seviyorsun da.. Fazla para harcama bakayım böyle şeylere.. hımm.. filan demişti.
Çok gülmüştüm, o da söyledikten sonra çok güldü tabi :)
Gel zaman git zaman annem geldi bize, dalı görünce oha falan oldooom dedi. Şaka şaka anneler öyle şeyler demez.
Evet!! Dalı da verdim ona :)
Ben üzerine fotoğraflar serpiştirmiştim, annem sevdiği şeyleri asmış böyle de güzel olmuş!
kafesin içindeki kuşu hatırlıyorsunuz değil mi, anneme de yapmıştım Libya'ya gelmeden önce.
fotoğraflara tıklayıp büyütebilirsiniz
Hoşunuza gitmiştir umarım...
Not: Annem ev dekorasyonunda çığır açtı. Ne yaratıcılıklar, dıylarrr, aman aman.. Söyleyeyim de atsın bana fotolarını.. ;)
6 yorum:
çok güzel olmuşlar.özellikle dallara bayıldım...
Kafesle dal çok iyi duruyor, güzel fikir, eline sağlık:)
hahhaha :D valla hepsi süper :D yanlız annenin dolabı tekrar yorumlaması ayrı süper :D özellikle üstündeki yılbaşı şeysi çok enteresan! :DD
ama valla bayıldım! seni gidi inceden dıycı seni! :DD
çok güzell bi fikir ve çok güzel bi anlatım. çok samimi bi üslubun var.hoşuma gitti :>
teşekkür ederim elimden geldiğince dıylıyorum işte :) !!
hande,yılbaşı süsünü kaldırmamış herhalde, bahar geldi ayol..yalnız dolabın üzerinde bi de saat vardı,kırptım biraz.
:D ehuehueheu
çok güsel olmuşş vintage ımm dıylarında aynı senin gibi çok vitage lar harika! :)
Yorum Gönder